Quantcast
Channel: SERHİRA..
Viewing all 221 articles
Browse latest View live

YUNANİSTAN KOZANA YENİKÖY-ARGİLOS- Άργιλος KÖYÜ 1915 YILI SEÇMEN KAYITLARI

$
0
0




Selam
Bugün bir mektupla başlamak istiyorum.... Hikâye; 1924 yılında  Girit vilayeti Resmo livası Kalisizi köyünden gelip, Ankara'da iskân edilen Şufalızade Hüseyin oğlu Yusuf Abdurrahman için eski Yunanca ile yazılan bir mektup.... Yazım dili dolayısıyla okunamıyor.Biraz uğraştık fakat birkaç kelime dışında bir şey çıkaramadık. Vekâletname gibi bir evrak.... Tarihi belge...neler anlatıyor kim bi? 






Prof.Dr.Kemal Arı  Türk Ticaret-i Bahriyesi ve Mübadele Gemileri adlı eserinde o zamanki Yunanistan'ın genel durumunu hakkında şu bilgileri aktarır.
 "............Anadolu’da uğradığı yenilgiden sonra Yunanistan, büyük bir iç karışıklığına sürüklenmişti. Yenilginin ülkeye getirdiği büyük toplumsal ve ekonomik sorunları çözemeden, eski anlaşmazlıklar yeniden alevlenmişti. Yenilginin şokunu ilk hissettiği zaman, ülkenin çıkarları için halka sükunet çağrısında bulunan basında; kısa bir süre sonra bu çekişmeye katıldı. Yunan subaylar tarafından 1923 yılı sonuna kadar sık sık askeri diktatörlerin başlattığı ihtilallere tanık oldu. Her iki-üç ayda bir,   bir general merkezi idareye karşı başkaldırıyor, Atina’ya hakim bir tepeye toplarını çıkarınca iktidarı eline alıyordu.
Türkiye’den göç ederek Yunanistan’a yığılan bütün Rumlar, Türk hanelerinde iskan edilmeye çalışılıyor, Türklere kendi evlerinde birer oda bırakılıp, evin kalan taraflarına gelen Rumlar yerleştiriliyordu.
            Türklerin elindeki  mallardan, her birinin derecesine göre 5000-10.000 drahmi bedel istendi. 1922-1923 yılı hasılatı, kullanım eşyaları, tarım araçlarının yarısından fazlasına hükümet tarafından el konuldu. Türklerin ellerindeki malı satması yasaklanmış; mezalim karşısında ezilip biten bir halka dönüştürülmüştü. Türkiye’den, Yunanistan’a kaçan Rumların iaşesi genellikle oradaki Türklerin üzerine bırakılıyordu. Zahiresi, arazisi, hayvanları alınan Karaferye, Vodina, Yenice, Karacaabat, Langaza, Kılkış ve çevresi diğer bölgelerdeki pek çok insan aç ve çıplak bir halde Selanik’e göç etmek istiyorlardı. Ancak türlü zorluklardan dolayı buna da olanak bulamıyorlardı. Rum göçmenlerin Yunanistan’a gelmesiyle, Müslümanların ellerindeki ürünlerin %75’i ne savaş vergisi adı altında el konuldu. Bankalardaki Türk paralarına da….Büyük kentlerde toplanan Müslümanlar yarı çıplak, aç ve ilaçsız bir durumda yaşamlarını ve onurlarını kurtarmak için gemi bekliyorlardı. Savaşın ve yenilginin neden olduğu ekonomik sorunlar, ülkenin savaş sonrasında uğradığı göç seli, Yunanistan’ı tam bir felce uğratmıştı. Türkiye’den giden bir milyonu aşkın Anadolu Rum’undan başka Bulgaristan ve Rusya’dan da bir milyon ikiyüz göçmen Yunanistan’a sığınmış, bunlar ülkeye ekonomik, sosyal, yönetsel sorunlar getirmişti. Halkta para yoktu bununla birlikte yiyecekte yoktu. Evlerinden atılan baskı ve teröre hedef olan Türklere ait en hazin örnek Kozana ve Kayalar halkıyla ilgilidir. Daha Sakarya savaşı verilirken evlerinden atılan ve ot ile karınlarını doyurmaya çalışacak kadar sefalet içine düşmüş olan bu zavallılar pek zor durumdaydılar. Türk-Yunan Savaşı’nın henüz noktalandığı bir sırada, Batı Trakya’da çıkar gözeten Bulgar komitacıları, Yunan sınırında meydana gelen olaylardan heyecana kapılan Türklerde, akın akın Selanik’e yığılmaya başlamışlardı. Bu göçler ve sahil kentlerine yığılma olayı, mübadele başlayıncaya kadar sürdü. Bindirme iskelelerine gelene değin, kilometrelerce yol bin-bir zorlukla yayan olarak aşılmaktaydı. Örneğin Kayalar, Kozana, Karacaova gibi yerlerden hareket eden göçmenler, Karaferye istasyonuna kadar 40-65 kilometrelik yolu yayan olarak yürüyorlardı. Sersefil olmuş bu insanların yarattığı buhran, ister istemez bir takım bulaşıcı hastalıkları da ortaya çıkarıyordu. Mübadele Antlaşması’nın getirdiği hükümlerin hiçbirisini gözleri görmeden ne olursa olsun Türkiye’ye gelmek ve zulümden kurtulmak isteyen Yunanistanlı Türkler gerek alabildikleri pasaportlarla, gerekse iltica yoluyla Türkiye’ye geliyorlardı. Türkiye’ye gelebilmiş bir göçmen bir gazete muhabirine şunları anlatmıştı:
“Vapura binerken, Rum kayıkçıları ‘Denize dökeceğiz’ diye bizi tehdit ederek, üzerlerimizdeki 400 liramızı aldılar. Pasaportlarımızı yoklamak bahanesiyle, vapurda da her birimizden tekrar birçok paralar alarak soydular.Yalnız canımızı kurtarabildik” 
İşte bu ağır şartlar altında Türkiye'ye gelen mübadiller, zor da olsa küllerinden doğmayı başardılar. Her iki ülkede de yaşayan insanların yaşadıkları acılar ortak...ve bir daha asla yaşanmasın...
                                                              Sevgilerimle


YENİKÖY-ARGİLOS
SIRA NOADILAKABIBABA ADIDOĞUM TARİHİİŞİ
3419AbduramanCanil OğluAhmet1879Çiftçi
3420AliÇıtzik OğluOsman1887Çiftçi
3421AliDervis Ali OğluRecep1877Çoban
3422AliKevas OğluAhmet1829Çiftçi
3423AliKara Ahmet oğluEmin1852Çiftçi
3424AlilKara Memet OğluMemet1876Çiftçi
3425AmetCecik Oğluİsmail1888Çiftçi
3426AbedinTuryut Oğluİsmail1886Çiftçi
3427AbedinDervis Ali OğluSali1876Çiftçi
3428AdemKavas OğluVeli1868Çiftçi
3429AdemSpraca Oğlu***Halil1889Çiftçi
3430ArifKavas OğluHalil1882Çiftçi
3431ArunTuryut OğluRusen1893Çiftçi
3432ArslanKara Sali OğluOsman1860Çiftçi
3433VeiselKadir OğluKadir1890Çiftçi
3434VeliCanis İmamDasan1857İmam
3435VeliKavas Oğluİsmail1889Çiftçi
3436VeliDervis Ali Oğluİsmail1885Çiftçi
3437YasarKara Memet OğluAmet1876Çiftçi
3438YusufCanis İmamİsuin1847Muhtar
3439İzetTuryut OğluMebalis1866Çiftçi
3440İbraimKara Sali OğluOsman1854Çiftçi
3441İmerMurteza OğluHalil1868Çiftçi
3442İslâmKavas OğluMemin1874Çoban
3443İslâmBir oğluAli1884Çiftçi
3444İsmailÇiçek OğluAhmet1858Çiftçi
3445İsmailKavas OğluVeli1867Çiftçi
3446İsuinCanil İmamYünüf***1877Çiftçi
3447İsuinKavas Oğluİbraim1880Çiftçi
3448KamperSaracİbraim1881Çiftçi
3449KadirVeisel OğluVeisel1866Çiftçi
3450KadirKara Memet Oğluİlias1886Çiftçi
3451KazımKadir Oğluİskender1886Çiftçi
3452KâmilKara Sali OğluAli1875Çiftçi
3453KerimDervis Oğluİsmail1888Çiftçi
3454MamutÇiçek OğluOsman1893Çiftçi
3455MemetaliKara Sali OğluHasan1857Çiftçi
3456MemetaliTuryut Oğluİsmail1888Çiftçi
3457Memet Yakuptona OğluMemet1877Çiftçi
3458MemetÇebas Oğluİsuin1866Çiftçi
3459MemetKavas OğluMustafa1866Çiftçi
3460MeminKara Kemet OğluMemet1874Çiftçi
3461MeminKavas OğluSuliman1839Çiftçi
3462MeminPoras OğluAli1889Çiftçi
3463MeminÇiçek OğluOsman1880Çiftçi
3464MeminKara Sali OğluOsman1839Çiftçi
3465MeminKavas OğluOsman1879Çiftçi
3466MeminDervis Ali OğluSali1864Çiftçi
3467MusaKavas OğluHaivas***1864Çiftçi
3468MustafaKara Sali OğluVeli1839Çiftçi
3469MustafaSarac OğluKadir1857Çiftçi
3470BezataKavas OğluAmet1880Çiftçi
3471NazifÇiçek OğluOsman1889Çiftçi
3472NecipKatir OğluVeisel1879Çiftçi
3473OsmanÇiçek OğluAli1844Çiftçi
3474OsmanKara Sali OğluSali1883Çiftçi
3475OsmanKavas Oğluİslâm1856Çiftçi
3476OsmanKavas OğluOsman1893Çiftçi
3477OsmanTuryut OğluAli1876Çiftçi
3478RasitÇebas OğluBedula1875Çiftçi
3479ReizKavas OğluAli187*Çiftçi
3480RusenKadir OğluCelaledin1886Çiftçi
3481RusenTuryut OğluZait1852Çiftçi
3482RusülÇiçek OğluHalil1889Çiftçi
3483RustemCeni İmamMusa1867Çiftçi
3484SaliPoras Hocaİlias1852Çiftçi
3485SalimPorasMemetali1881Çiftçi
3486SalimKavas OğluBeyayıt1869Çoban
3487SadetKavas OğluHalil1877Çiftçi
3488SevdaliKavas OğluBeyayıt1871Çiftçi
3489SefidinCanis İmamAhmet1883Öğretmen
3490SamiCanis İmamAhmet1886Çiftçi
3491SülümanKavas OğluHalil1871Çiftçi
3492SaliKara Sali OğluAli1857Çiftçi
3493SebedinKara Sali OğluMustafa1876Çiftçi
3494SifedinKara Sali OğluMustafa189*Çiftçi
3495SaliKara Sali OğluMimin1857Çiftçi
3496SevdaliKavas OğluSali1879Çoban
3497SuaipDervis Ali Oğluİbraim1876Çiftçi
3498SebedinTuryut OğluUzeir1876Çiftçi
3499SadulaTuryut OğluRusen1878Çiftçi
3500SaitTuryut OğluMemet Ali1877Çiftçi
3501SeledinEras OğluSami1892Çiftçi
3502CeladinKadir Oğluİbraim1859Çiftçi
3503HalilSapraca OğluMemet1858Çiftçi
3504HalilTuryut Oğluİlias1876Çiftçi
3505HalitCanis İmamYusuf1881Çiftçi
3506HamitKavas   Halil1879Çoban
3507HamitKadir OğluOsman1887Çiftçi
3508HamitCebas OğluKerim1880Çiftçi
3509HasanKavas Sali OğluAli1877Çiftçi
3510HasanKara Amet OğluAli1890Çiftçi
3511HımitEvas OğluHalil1877Çiftçi
3512HuseinKadir OğluOsman1874Çiftçi
3513HuseinKara Amet OğluEmin1858Çiftçi
3514HuseinKara Amet OğluHusein1892Çiftçi

YUNANİSTAN KOZANA CİCİLER-PETRANA Πετρανά KÖYÜ 1915 YILI SEÇMEN KAYITLARI

$
0
0

Ve sen Kör Mehmet'in damadı! Hele sen! Niye öyle tiksinerek bakıyorsun yüzüme? Öldürdüm evet seni ne olmuş! Ve işte ağlıyorum sende öldürdün! Kardeşler,dostlar,hemşehriler! Koskoca bir kuşak durup dururken katletti kendini! Ana yurduma selam söyle benden, Kör Mehmet'in damadı!
Benden selam söyle Anadolu'ya!
Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin!
Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellatların Allah bin belasını versin!

Aydın'da doğan, çocukluk yılları bu şehirde geçen,1922 yılında Anadolu'dan ayrılarak Yunanistan'a yerleşen bir ailenin çocuğu Dido Sotiriyu böyle sesleniyor kitabında Türk ve Rum halklara....mübadele hakkında  ayrıntılı olarak yazılan ilk kitaplardan olan "Benden Selam söyle Anadolu'ya" adlı kitabın yazarı o.....

".........Köyümüzde hiç Türk olmadığı ve bazen kendi aramızda bile Türkçe konuştuğumuz halde, Yunanistan sevgisi yüreğimizde sönmez bir ateş gibi yanardı... Kireçli, Havuzlu, Balacık gibi civar köylerde oturan Türklerden hep itibar görürdük; zeki ve çalışkandık onların gözünde. Bu fikirlerini değiştirmelerine de katiyen fırsat vermezdik, ne yalan söylemeli... Tatlı dil, güler yüz, sırası gelince uygun bir “bahşiş”le çantada keklik haline getirirdik onları. Her gün, dağlardan akın akın Türk köylüleri inerdi pazarımıza. Odun, kömür, kümes hayvanı, kaymak, yumurta, peynir, sözün kısası, Anadolu’nun zenginliğini yapan ne varsa satar; ihtiyaçlarını bizim dükkânlardan alıp, akşama dönerlerdi. Kimisi dostlarının evinde misafir kalırdı; bizimle birlikte yer, bizimle birlikte yatarlardı. Türk köylülerine kocabaş hayvan, at ya da süt almaya gittikleri zaman bizimkiler de oradaki dostlarının evinde ağırlanırdı. Ve, dağ yollarında karşılaştığımız vakit kocaman selamünaleykümler çekerdik karşılıklı, “Sabahlarınız hayırlı olsun!” derdik. Aya Dimitri Panayırı’nda köy çok uzaklardan gelen Türklerle, Kirlicelilerle dolup taşardı. İşten ve güneşten kavrulmuş, uzun boylu, iriyarı adamlardı bunlar; bir karış toprağa hasret yarıcılardı. Büyük arazi sahibi beyler tarafından diri diri derileri yüzülür, adeta kanları emilirdi. Bütün yıl boyunca çektikleri açlıktan bir deri bir kemik kalmış sırtlarında, üst üste yüz kere yamanmış giysilerle gelip elden düşme eşyalar, giyilmekten rengi atmış gömlekler alırlardı. Hayatlarını boş yere heba ettiklerini anladıkları zaman kurtulmaya karar verdiler. Bilek kuvvetlerini kiraladılar köy köy dolaşıp. Her biri bu traktör kadar iş görüyordu, inanmazsınız: İki kazma, bir tekmeyle dağ gibi meşeleri, servileri, çamları kökleyip devirirlerdi. Kayalık ve koruluklarla dolu otuz-kırk dönümlük arazi verirdiniz ellerine, size ekime hazır verimli bir tarla teslim ederlerdi. Rumlar bu tarlaları bir-iki yıl işledikten sonra, fazla zahmet çekmeden üstlerine tapulatırlardı. Benim babam ve komşularının hasetten dönmüş gözleri önünde, Kirliceliler sayesinde mülk sahibi olmuştu. Onlar tarla açadursun, kendisi tüfeğini sırtlayıp bıçaklarını alır ve bir ay süresince avlanmaya giderdi. Vurduğu domuzları sata sata kesesini doldurur ve Türklerin gündeliğini ödemeye dönerdi. Bizim bayramlarımızla birlikte, Türklerin de keyfi yerine gelirdi. Onlar için tıka basa yemek fırsatıydı bu. Ve her Rum ailesi pişirip hazırladığı en güzel yemekleri onlara ikram ederdi... Yeni Yıl günü Kirliceliler çeşmelerin başında toplanırlardı. Kadınlar o gün, ellerinde cevizli tatlılar, şambabalar, helvalarla dolu tepsilerle giderlerdi su almaya... Büyük Perhiz’in ilk günü oruç başlayıp da kadınlar, yasak bir yiyecek kokusu bile kalmasın diye tencereleri temizlemeye koyulduğunda; bir büyük sevinçtir sarardı Türkleri: Tepsi tepsi peynirli poğaçalar, yumurtalı börekler, makarnalar, tatlılar yağardı onlara doğru. Yüzlerinde mutlu bir gülümseyiş, selam dağıtırlardı kadınlara, kızlara: “Çok senelere abla, ablacığım!” İçlerinden bazıları da, hastalıkları geçsin ve uzun dö- nüş yolculuğu boyunca kazadan beladan esirgesinler diye, Aya Yorgi’nin gümüşten ikonası önünde gizlice diz çöküp duaya dururlardı. Nisanda Aya Yorgi Yortusu’nda ücretlerini alıp dö- nerlerdi köylerine. Rumlarla vedalaşırken gözleri dolardı hep: “Hakkını helal et usta...” “Helal olsun,” derdi bizimkiler de... Alnınızın teriyle kazandınız. Güle güle gidin hadi. Uğur ola!"

Bugün yayınlayacağım köy Ciciler köyü, eski ismi Petrana. Lakapların bir kısmı yok.

Benim canımda senin gibi yanıyor, senin canında benimki gibi.... Birbirimizden farkımız yok işte.. Düşmanlık ve kin beslemek çok kolay......zor olan dost kalabilmekte........
Birgün bunu başaracağız.
                                                                      Sevgilerimle




CİCİLER-PETRANA






SIRA NO
ADI
LAKABI
BABA ADI
DOĞUM TARİHİ
İŞİ

6512
Amet
Kapetan Oğlu
Mumin
1884
Jandarma

6513
Asan

Elmas
1880
Çiftçi

6514
Adem

Arif
1874
Çiftçi

6515
Ali

Musa
1874
Çiftçi

6516
Aziz
Ali
Memet
1854
Çiftçi

6517
Arif

Suliman
1890
Çiftçi

6518
Abdul Aziz

Osman
1889
Çiftçi

6519
Abdul Aziz

Memet
1890
Çiftçi

6520
Apti

Ali
1881
Çiftçi

6521
Adem

Aci Veli
1864
Çiftçi

6522
Eredin

Hacı Veli
1854
Çiftçi

6523
Adem

Latif
1888
Çiftçi

6524
Apdula

Latif
1882
Çiftçi

6525
Amet

Musa
1890
Çiftçi

6526
Alit

Muemin
1876
Çiftçi

6527
Asan

Emin
1859
Çiftçi

6528
Eredin

Mustafa
1879
Çiftçi

6529
Amet
İmam Atip Oğları
Zenun
1879
Çiftçi

6530
Ali

Recep
1869
Çiftçi

6531
Amet

Asan
1890
Çiftçi

6532
Abas

Arif
1874
Çiftçi

6533
Evas

Mamut
1889
Çiftçi

6534
Arslan

Omer
1849
Çiftçi

6535
Arif

Mustafa
1886
Çiftçi

6536
Ali
Kavas
Usein
1856
Çiftçi

6537
Veli
Kerce
Ali
1887
Çiftçi

6538
Yakup
Paseli
Memet
1857
Çiftçi

6539
Epip
Kapitan Oğlu
Muimun
1883
Çiftçi

6540
Emin

Musa
1882
Çiftçi

6541
Zemin
Pales
İbraim
1882
Çiftçi

6542
Zenun
Veli
Aci
1851
Çiftçi

6543
Zulfikar

Arslan
1890
Çiftçi

6544
İsmail
Kurt
Elmas
1886
Çiftçi

6545
İsuin
Çeus***
Memun
1885
Çiftçi

6546
İbraim
Kara
Veli
1874
Çiftçi

6547
Uzeir

Osman
1891
Çiftçi

6548
İsmail

Mustafa
1890
Çiftçi

6549
İbraim

Veli
1893
Çiftçi

6550
Izet

Musa
1892
Çiftçi

6551
İsein Ali

Güs
18*2
Çiftçi

6552
İsa

Usein
1890
Çiftçi

6553
Isuf
Kara Ali
Memet
1851
Çiftçi

6554
İbraim
Topal
Omer
1859
Çiftçi

6555
İbraim

Resul
1865
Çiftçi

6556
İsmail
Kapetan Oğlu
Elmas
1874
Çiftçi

6557
Usein

Memet
1869
Çiftçi

6558
Karip

Ali
1886
Çiftçi

6559
Kâzım

Mustafa
1880
Çiftçi

6560
Memun
Çeus***
Osman
1850
Çiftçi

6561
Memet

Yakup
1893
Çiftçi

6562
Memet

Rustem
1860
Çiftçi

6563
Muımin

Rustem
1850
Çiftçi

6564
Mamut

Sali
1876
Çiftçi

6565
Memet

Amem
1869
Çiftçi

6566
Merso

İdris
1887
Çiftçi

6567
Memet

Musa
1882
Çiftçi

6568
Memet

Sali
1864
Çiftçi

6569
Musa

Osman
1884
Çiftçi

6570
Muımin

Osman
1844
Çiftçi

6571
Muımin

Isuf
1889
Çiftçi

6572
Memet
Çırak
Usein
1889
Çiftçi

6573
Mümin

İsmail
1879
Çiftçi

6574
Musa

Suliman
1856
Çiftçi

6575
Mimin
Banus
Adem
1888
Çiftçi

6576
Memet
Zulfikar
Usein
1884
Çiftçi

6577
Mamut

Usein
1888
Çiftçi

6578
Demerali

Suliman
1887
Çiftçi

6579
Necip

Emin
1862
Çiftçi

6580
Dızar

Ümer
1876
Çiftçi

6581
Orsit
Paseli
Memet
1874
Çiftçi

6582
Osman

Ali
1883
Çiftçi

6583
Osman

Uzeir
1854
Çiftçi

6584
Omer

Veli
1884
Çiftçi

6585
Usein

Latif
1874
Çiftçi

6586
Ursit

Ali
1864
Çiftçi

6587
Ursit

Tair
1874
Çiftçi

6588
Omer

Osman
1871
Çiftçi

6589
Omer

Bairam
1876
Çiftçi

6590
Usein
Kara Ali
Asan
1876
Çiftçi

6591
Rustem
Paseli
Memet
1872
Çiftçi

6592
Rusit
Paleskilar
Kerim
1874
Çiftçi

6593
Rasit

Omer
1864
Çiftçi

6594
Raif

İsuf
1887
Çiftçi

6595
Raif

Mustafa
1888
Çiftçi

6596
Resul

Ali
1890
Çiftçi

6597
Reza

Ümer
1879
Çiftçi

6598
Refat

Mustafa
1890
Çiftçi

6599
Saten
Kapetan
Mumin
1874
Çiftçi

6600
Saaten
Purusas
Omer
1874
Çiftçi

6601
Seban

Omer
1889
Çiftçi

6602
Sali

Ali
1893
Çiftçi

6603
Salim

İdris
1876
Çiftçi

6604
Suliman

Musa
1869
Çiftçi

6605
Sefket

Resit
1892
Çiftçi

6606
Sali

Musa
1892
Çiftçi

6607
Sinan

Mamut
1861
Çiftçi

6608
Sekir

Abturahman
1878
Çiftçi

6609
Tursun
Kuru
Erecep
1884
Çiftçi

6610
Celedin

Tair
1856
Çiftçi

6611
Celil

Rustem
1858
Çiftçi

6612
Tair

İsmail
1888
Çiftçi

6613
Faatil

Muımın
1886
Çiftçi

6614
Hasan

Abturahman
1868
Çiftçi











TEREYAĞ İLE YOĞURT MAYALAMAK.....

$
0
0
Günaydın 
Haftasonu yoğurt mayaladım hemde tereyağ ile....pek ihtimal vermemiştim ama tereyağ ile yoğurt mayalamak da oluyormuş. Facebook arkadaşlarımdan biri yazmıştı çok ilginç gelmişti. Sütçüden  iki litre süt aldım. Olursa tamam, olmazsa da; olan iki kilo sütüme olur dedim, denedim...
sonuç muhteşem ötesi.....

YOĞURT MAYALAMAK

Sütçüden doğal sütümüzü alıyoruz sütçümüz yoksa eğer günlük süt kullanıyoruz. Pastörize süt kullanılmıyor. Sütümüzü kaynatıp ılımaya bırakıyoruz. Serçe parmağımızı yakmayacak şekilde sütümüz ılıyınca,  2 yemek kaşığı köy tereyağımızı eritiyoruz, bir kepçe sütle erimiş tereyağımızı karıştırıp, tahta kaşıkla tenceredeki sütümüzü mayalıyoruz. Sarıp sarmalayıp uyumaya bırakıyoruz. 12 saat sonra muhteşem, bol kaymaklı yoğurdumuz hazır.....
Mutlaka denemelisiniz...Çok farklı, çok lezzetli
                                                                          Sevgilerimle

EVDE YOĞURT MAYALAMAK




TEREYAĞ İLE YOĞURT MAYALAMAK

YUNANİSTAN KOZANA HASILAR KÖYÜ 1915 YILI SEÇMEN KAYITLARI

$
0
0
 



Selam 
Araştırmasını yaptığım seçmen kütüklerinde bazı köy isimlerinden birden fazla var. Mesela aşağıdaki köy Hasılar gibi.... bazen yazılışlarda, söylenişten dolayı  farklılıklar olabiliyor ve büyük dedesinin ismini arayanlar bulamayabiliyor. O yüzden Hacılar köyü olabileceği tahmin ettiğim 3 köyü bugün ardarda yayınlayacağım. Saygılarımla



HASILAR






SIRA NO
ADI
LAKABI
BABA ADI
DOĞUM TARİHİ
İŞİ

7758
Aptül
Aptula
Alim
1883
Çiftçi

7759
Aptül
Ümer
Raim
1886
Çiftçi

7760
Asan
Çolak Oğlu
İsuin
1877
Çiftçi

7761
Asan
Muçu***
Omer
1880
Çiftçi

7762
Abtula
Abti
Abti
1873
Çiftçi

7763
Abtul
Abtula
Ali
1892
Çiftçi

7764
Ali
Kel Mamut
Mustafa
1889
Çiftçi

7765
Ali
Küçük Ömer
Omer
1879
Çiftçi

7766
Aziz
Koca Ali
Ali
1874
Çiftçi

7767
Ahmet
Kudu***
Abdul
1844
Çiftçi

7768
Abedin

Agas
1848
Çiftçi
Kalibasi
7769
Veli
Celah Oğlu
Uzeir
1882
Çiftçi

7770
Yaya***
Muçu***
Sulüman
1882
Çiftçi

7771
Yakup
Kara Musa
Kamper
1880
Çiftçi

7772
İbraim
Asan

1873
Çiftçi

7773
Isuf
Sehru
Memet
1880
Çiftçi

7774
İmin

Memet
1883
Çiftçi

7775
İbraim

Memet
1893
Çiftçi

7776
İdris

Amet
1880
Çiftçi

7777
İsa
Asan
Kör Oğlu
1868
Çiftçi

7778
İsmail
Hacı Oğlu
Ali
1878
Çiftçi

7779
İbraim
Kise Oğlu
Suliman
1880
Çiftçi

7780
İbraim
Çırak Oğlu
Murat
1882


7781
Ümer
Küçük Omer
Ali
1856
Muhtar

7782
İbraim
Maksut Oğlu
Suliman
1881
Çiftçi

7783
İsmail
Çelaki
Sali
1881
Çiftçi

7784
Kamil

Memet
1885


7785
Latif

Nasuf
1873
Çiftçi

7786
Mula
Yahup Oğlu
Yahup
1880
Hoca

7787
Mula

Yahup
1856
İmam

7788
Bairam

Nasuf
1869
Çiftçi

7789
Bekir

Mustafa
1879
Çiftçi

7790
Mustafa
Keli Mamut
Mamut
1861
Çiftçi

7791
Mustafa
Celah Oğlu
Sali
1861
Çiftçi

7792
Necip
Celah Oğlu
Nasuf
1890
Çiftçi

7793
Nasuf
Senhua Oğlu
Ratit***
1869
Çiftçi

7794
Mtosu
Seher Oğlu
Osman
1880
Çiftçi

7795
Osman
Muçu Oğlu
Sulüman
1859
Çiftçi

7796
Osman
Deli Amet Oğlu
Amet
1890
Çiftçi

7797
Resul
Sehur Oğlu
İsmail
1870
İşçi

7798
Rasit
Feta
İbraim
1891
Çiftçi

7799
Rusit
Kidu***
Ahmet
1872
Çiftçi

7800
Rasit
Rasit
Abi
1880
Çiftçi

7801
Sadula

Abtula
1889


7802
Salim
Latif Hoca
Nasuf
1869
Çiftçi

7803
Sebedin
Kese Oğlu
Mımin
1878
Çiftçi

7804
Sait
Kör Oğlu
İsmail
1885
Çiftçi

7805
Suleiman

Maksut
1856
Çiftçi

7806
Salim
Kara Oğlu
Sulüman
1882
Çiftçi

7807
Sulüman
Mamut Oğlu
Mamut
1868
Çiftçi

7808
Sandula

İsmail
1876
Çiftçi

7809
Temir

Ümer
1873
Çiftçi

7810
Celaledin
Kara Oğlu
Sulüman
1865
Çiftçi

7811
Celaledin
Kidu***
Amet
1883
Çiftçi










YUNANİSTAN KOZANA HACILAR-MESIANİ KÖYÜ 1915 YILI SEÇMEN KAYITLARI

$
0
0







HACILAR-MESIANİ





SIRA NO
ADI
LAKABI
BABA ADI
DOĞUM TARİHİ
İŞİ
5336
Ali
Pilak Oğlu
İdris
1889
Çiftçi
5337
Ali
Turap Oğlu
Asan
1889
Çiftçi
5338
Amet
Karasali Oğlu
Sulüman
1879
Çiftçi
5339
Abas
Karasali Oğlu
Veli
1854
Çiftçi
5340
Abedin
Haci Rakip Oğlu
İbraim
1879
Çiftçi
5341
Veli
Kara Sali Oğlu
Abas
1884
Çiftçi
5342
Elmas
Palak Oğlu
Asan
1879
Çiftçi
5343
Zemdin
Pekuzus Oğlu
Bizat
1881
Çiftçi
5344
Zenul
Palak Oğlu
Halil
1859
Çiftçi
5345
Kâzım
Palak Oğlu
Usein
1867
Çiftçi
5346
Memet
Haci Ömer Oğlu
Urhan
1889
Çiftçi
5347
Memetali
Mazir
P(B)aryam
1887
Çiftçi
5348
Memin
Haci Rakip Oğlu
Latif
1871
Çiftçi
5349
Bekir
Kara Sali Oğlu
Sulüman
1889
Çiftçi
5350
Resul
Kara Sali Oğlu
Ramazan
1867
Çiftçi
5351
Rustem
Turep Oğlu
Arslan
1884
Çiftçi
5352
Sali
Kara Sali Oğlu
Ramazan
1865
Çiftçi
5353
Taip
Palaki Oğlu
Zenul
1887
Çiftçi






YUNANİSTAN KOZANA LEFKARA AZAKLI-HACILAR 1915 YILI SEÇMEN KAYITLARI

$
0
0
HACILAR-AZAKLI





SIRA NO
ADI
LAKABI
BABA ADI
DOĞUM TARİHİ
İŞİ
9203
Ali
Eski Oğları
Mustafa
1854
Çiftçi
9204
Ali
Çıtak Oğları
Memet
1855
Çiftçi
9205
Ali
Sahi Oğları
Ahmet
1862
Çiftçi
9206
Aziz
Sali Pasa Zadıse
İbraim
1868
Çiftçi
9207
Arif
Koca Mustafa Oğlu
Mustafa
1870
Çiftçi
9208
Ahmet
Koca Ahmet Oğlu
Asan
1871
Jandarma
9209
Asan
Mustacih Oğlu
Usein
1875
Çiftçi
9210
Aspi
Kavas Oğları
Ali
1879
Çiftçi
9211
Ali Efendi
Ali Hoca Oğları
Yusuf
1880
Çiftçi
9212
Ali
Meserli Oğları
Yakup
1880
Çiftçi
9213
Aziz
Osman Bairahtar
Veli
1880
Çiftçi
9214
Ahmet
Deli Bekir Oğları
Mustafa
1880
Çiftçi
9215
Asan
Seban Oğları
Usein
1881
Çiftçi
9216
Afuz Amet
Haci İmet Oğları
İsmail
1883
Çiftçi
9217
Aziz Necip
Ali Hoca Oğları
Yusuf
1884
Çiftçi
9218
Amet
Çıtak Oğları
Mustafa
1884
Çiftçi
9219
Ahmet
İbos Oğları
Sehir
1884
Çiftçi
9220
Atem
Muhi Bekir Oğları
Mustafa
1888
Çiftçi
9221
Amet
Pasa Oğları
Ali
1889
İşçi
9222
Asan
Sain Ahmet Oğları
Sulüman
1890
İşçi
9223
Ali
Rufekçi Oğları
Sali
1892
Çiftçi
9224
Ahmet
Sain Ahmet Oğları
Sulüman
1892
Çiftçi
9225
Arun
Osman Halidar
Omer
1893
Çiftçi
9226
Bezir
Rustem Oğları
Omer
1864
Çiftçi
9227
Veli
Koca Musa Oğları
Bekir
1880
Çiftçi
9228
Veli
Sali Oğları
Sali
1889
Çiftçi
9229
Yakup
İmet Oğlu
İmet
1849
Çiftçi
9230
Yaser
Abdula Oğları
Sulüman
1870
Çiftçi
9231
Yunus
Kantar Oğları
Memin
1873
Çiftçi
9232
Yunus
Mustafa Hoca Oğları
Murat
1881
Çiftçi
9233
Yaser
İmet Oğlu
Yakup
1882
Çiftçi
9234
Yusuf
Osman Halimtar Oğlu
Mustafa
1885
Çiftçi
9235
Yakup
Mustacih Oğlu
Memet
1888
Çiftçi
9236
Yaser
Murat Oğlu
İbraim
1892
Çiftçi
9237
Elmas
İmet Oğlu
İmet
1854
Çiftçi
9238
Emirle
Mayha Oğları
Halil
1862
Çiftçi
9239
Emirkoc
Kara Omer Zade
İbraim
1873
Çiftçi
9240
Emuip***
Mustacih Oğlu
Osman
1873
Çiftçi
9241
Ebip***
Osmin Halimtar Oğlu
İsmail
1879
Çiftçi
9242
Emin
İbos Oğları
Sehir
1885
Çiftçi
9243
Zenun
Osman Bairam Oğları
Uzeir
1863
Çiftçi
9244
Zemin
Osman Pasa Oğları
Abdul
1868
Çiftçi
9245
Zenun
Çıtak Oğları
Mustafa
1887
Çiftçi
9246
Zenun
Ayin Oğları
Mimin
1892
Çiftçi
9247
Zinel
Pasa Oğları
Ali
1892
Çiftçi
9248
İbraim
Mimin
Mimin
1867
Çoban
9249
İbraim
Kara Omer Zade
Mustafa
1873
Müftü
9250
İdris
Kara Omer Zade
Osman Efendi
1879
Hoca
9251
İbraim
Mamut Caus Oğlu
Usein
1879
Çiftçi
9252
İmet Efendi
İmer Oğlu
Elmas
1880
Hoca
9253
İbraim
Mayha Oğları
Memet
1881
Çiftçi
9254
İbraim
Hacı Amet Oğları
Zulfikâr
1884
Çiftçi
9255
Kâmil
Kara Omer Zade
Osman Efendi
1873
Müftü
9256
Kâmil
Haci Beli Oğlu
Halil
1891
Kâtip
9257
Lâtif
Mustafa Hoca Oğları
Murat
1893
Çiftçi
9258
Memet
Kara Omer Zade
Abdurahman
1854
Çiftçi
9259
Bairam
Nuri Oğları
Sali
1860
Çiftçi
9260
Mustafa
Mustafa Hoca Oğları
Usein
1863
Çiftçi
9261
Mustafa
Musa Acık Oğları
İbraim
1864
Hoca
9262
Bekir
Mustafa Beki Oğları
Uzeir
1864
Çiftçi
9263
Musa
Abtula Oğları
Bekir
1867
Çiftçi
9264
Mustafa
Kara Usein Oğları
Memet
1870
Çiftçi
9265
Mehmet
Koca Mustafa Oğları
Mustafa
1873
Çiftçi
9266
Memet Ali
Koca İbraim Oğları
Osman
1876
Mürid
9267
Memin
Kara Omer Zade
Osman Efendi
1883
Çiftçi
9268
Murat
Kör Oğları***
Usein
1883
Çiftçi
9269
Beizat
Çıtak Oğları
Ali
1883
Çiftçi
9270
Bekir
Haci Bekir Oğları
Sami
1883
Çiftçi
9271
Mustafa
İmet Oğları
Sali
1886
Çiftçi
9272
Besim
Deli Bekir Oğları
Bekir
1887
Çiftçi
9273
Memet
Saim Amet Oğları
Yusuf
1888
Çiftçi
9274
Bairam
İmmet Oğları
Sali
1888
Çiftçi
9275
Mehmet
Seban Oğları
Usein
1889
Çiftçi
9276
Musa
Koca Musa Oğları
Bekir
1890
Çoban
9277
Bekir
Mustacih Oğları
Memet
1890

9278
Mimin
Çıtak Oğları
Ali
1892
Çiftçi
9279
Musa
Çıtak Oğları
Atem
1892
Çiftçi
9280
Mustafa
Kadir Oğları
Alüş***
1893
Çiftçi
9281
Necif
Cela Oğlu
Usein
1855
Çiftçi
9282
Necif
Tofesi Zeti Oğları
Osman
1856
Çiftçi
9283
Talip
Kel Mamut Oğları
Mamut
1873
Çiftçi
9284
Decip***
Bankı Oğları
İbraim
1877
Çiftçi
9285
Daut
Haci Bekir Oğları
Rahip
1885
Çoban
9286
Nasif
İmet Oğları
Yakup
1890
Çiftçi
9287
Necim
Osman Haledar Oğları
Osman
1830
Çiftçi
9288
Dervis
Toska Oğları
İzet
1892
Kâtip
9289
Omer
Rustem Oğları
Rustem
1839
Hoca
9290
Osman Efendi
Kara Ömer Zade
Halil
1839
Hoca
9291
Osman  
Ese Oğları
Usein
1865
İşçi
9292
Osman
Ümet Oğları
Haci Elmas
1873
Çiftçi
9293
Uzeir
Osman Bair Oğları
Vali
1873
Çiftçi
9294
Osman
Osman Haliter Oğları
İsmail
1881
Çiftçi
9295
Usein
Sali Pasa Zatiler
Suliman
1883
Çiftçi
9296
Omer
Abtula Oğları
Abtula
1884
Çiftçi
9297
Omer
Haci Bekir Oğları
Rahip
1884
Çiftçi
9298
Osman
Koca İbraim Oğları
Sait
1886
Çiftçi
9299
Omer
Haci Omer Oğları
Yusuf
1888
Çiftçi
9300
Osman
Nzafa Oğları
Veli
1888
Çiftçi











SAKIZ ADASI SAKİNLERİ......

$
0
0


Selam
Zaman zaman Devlet Arşivlerine gidip mübadele yıllarındaki belgelerle ilgili araştırmalar yapıyorum. Tasfiye talepnamelerine bakarken Sakız Adasından gelen mübadillere ait beyannamelerinin sol üst köşesinde  birçoğunun fotoğrafının olduğunu gördüm ve çok sevindim. 

O dönemin kıyafetleri ile bazen hüzünlü, bazen güleç gözlerle, tarihten süzülerek bakan, belki ilk kez resmini göreceğiniz büyük dedeleriniz, büyük anneleriniz....Tanır mısınız acaba? Bilemem... Tasfiye talepnameleri ile birlikte lakaplarını, nereden gelip, nereye yerleştirildiklerini de yazacağım, belki geçmişle-gelecek bugünde buluşur. Torunların, çocukların kime benzediği ortaya çıkar. 
Artık söz o fotoğrafların......  Tarihten size seslenen birileri var.

130-16-13-2_35-258-18

12.09.1925 tarihli Sakız livası Bayraklı Cami mahallesinden gelip, İzmir ili Karantina köyünde iskan edilen İsmail kızı Nesibe'ye ait tasfiye talepnamesi



MÜBADELE

TASFİYE TALEPNAMESİ

TASFİYE TALEPNAMESİ

SAKIZ ADASI TASFİYE TALEPNAMELERİ













SAKIZ ADASI SAKİNLERİ.......

$
0
0
Selam
Bugün tarihin tozlu sayfalarından çıkıp bize seslenen 25.07.1925 tarihli  tasfiye talepnamesinin sahibi; 130-16-13-2_35-260-5 numaralı
Sakız livasından gelip İzmir ili Kokarili Mahallesinde iskan edilen Nakipzade Mehmet torunu Şevkat ile Şemsettin Efendizade Faik Şemsettin....



SAKIZ ADASI MÜBADİLLERİ













KIRMIZIKÖY- KOKLNARAS- κόκκινο χωριό KÖYÜ 1915 YILI SEÇMEN KAYITLARI

$
0
0

Selam
Bugün sizlere biraz mübadele antlaşmasından bahsetmek istiyorum.30 Ocak 1923 tarihinde Lozan'da "Türk-Rum Nüfus Mübadelesi"imzalandı. Mübadil derneklerinin  bir takım etkinlikler düzenledikleri anma gününün 30 Ocak olmasının sebebi budur. Mübadiller için bir ne'vi kurtuluş günüdür.  Bu antlaşmaya göre Batı Trakya dışındaki Yunanistan'lı Müslümanlar ile İstanbul dışındaki Türkiye'li Ortodoksların zorunlu değişimi öngörüldü.


Prof.Dr.Kemal Arı " Türk Ticaret-i Bahriyesi ve Mübadele Gemileri'nde bu durumu  şöyle izah ediyor.
Milletler Cemiyeti daha konferansı toplanmasından önce Norveçli Dr. Nansen’i nüfus boşalması sonucu ortaya çıkan yeni görüntüyü yerinde incelemek üzere görevlendirilmişti. Nansen hem Yunanistan’a, hem de Türkiye’ye gelerek incelemelerde bulundu. İlgili kişilerle görüşerek çözüm yolunun ne olabileceği konusunda düşünceler geliştirildi.

Bu düşüncelerini içeren kapsamlı bir rapor hazırlayarak Milletler Cemiyetine sundu. O bu gözlemlerine ve notlarına dayanarak Yunanistan’daki Müslümanlarla Anadolu’daki Ortodoksların isteğe bağlı olarak mübadelesini / değiş tokuşunu öngörüyordu. “İsteğe bağlılık” bütünüyle kişiyle ilgili bir boyuttu. Devletler kişinin kendi geleceğiyle ilgili kişinin ne öngördüğü ile ilgilenmeyecek isten göç edebilecekti. Bunun ayrıntıda kalan yönleri de vardı. Nansen İstanbul’da yaşayan Rumların değişim dışı tutulmasını öneriyordu. Bu önerisine karşın Batı Trakya Türkleri ile ilgili aynı görüşü dile getirmiyordu. Türkiye Nansen’in bu görüşüne karşı çıktı. Türk delegeler İstanbul’daki Rumların değişim dışı tutulmasının kabul edilemeyeceğini belirttiler. Bu öneriye karşıydılar ama farklı bir önerileri vardı. İstanbul’daki Rumlar mübadele edilmeli buna karşın Batı Trakya Türkleri değişim dışı tutulmalıydı. Görünen o ki mübadele düşüncesine temelden karşı olunmamakla birlikte bu görüşmelerden daha kârlı çıkabilmek amacıyla bir pazarlık başlamış oluyordu. Taraflar karşılıklı olarak birbirleriyle örtüşmeyen, çelişen raporlar hazırlayıp ortaya koyuyorlardı. Türkiye Batı Trakya’daki Türklerin azınlık değil, çoğunluk olduğu tezini ileri sürüyordu. Çoğunluk olan bir kitlenin bulunduğu yerden göçe zorlanmasının kabul edilemez olduğunu vurguluyordu. Yunanistan ile Türkiye arasında “Türk-Rum Nüfus Mübadelesine İlişkin Sözleşme” imzalandı. Türkiye adına sözleşmeyi İsmet Paşa ve Dr. Rıza Nur, Yunanistan adına Venizelos ve Caclamanos imzaladı. Sözleşmeye göre Türk topraklarında yerleşmiş Rum- Ortodoks dininden Türk uyrukları ile Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklarının 1 Mayıs 1923 tarihinden başlayarak zorunlu mübadelesi (değiş-tokuşu) kabul edildi. Kendiliğinden karşı ülkeye gitmiş olan bir kişi Türk Hükümetinin izni olmadıkça Yunanistan’a dönerek orada yerleşemeyecekti.  Mübadele İstanbul’da oturan Rumları ve Batı Trakya’da oturan Müslümanları kapsamayacaktı. Bir süre sonra İmroz-Gökçeada ve Bozcaada’da yaşayan Yunanlılarda nüfus mübadelesinin dışında tutuldu.
..........Göçmenler bırakıp gidecekleri ülkenin uyrukluğunu yitirecek, gittikleri ülkenin topraklarına ayak bastıkları anda bu ülkenin uyrukluğunu edinmiş sayılacaklardı.
...........Her çeşit taşınır mallarını yanlarında götürmekte ya da bunları taşıttırmakta serbest olacaklardı. Bu mallar için çıkış ve giriş vergisi alınmayacaktı. Aynı zamanda cami,  tekke, medrese, kilise, manastır, okul, hastane, dernek, birlik gibi tüzel kişiler ve başka kurumlar personellerini de kapsamak üzere kendi topluluklarının taşınır mallarını serbestçe götürmeye ve taşıttırmaya hak kazanmışlardı.Her iki ülke karma komisyonun önerisi üzerine taşıma işlerinde en geniş kolaylıkları sağlayacaktı.
Taşınır malların tümünü ya da bir bölümünü yanlarında götüremeyecek olan göçmenler bunları oldukları yerde bırakabileceklerdi. Bu durumda yerel makamlar taşınır mal komisyonu olacaktı. Biri  yerel makamlarca saklanacak, ikincisi karma komisyona sunulacak, üçüncüsü gidilecek ülkenin hükümetine, dördüncüsü göçmenin kendisine verilecekti.

Bu sözleşmenin yürürlüğe girişinden başlayarak altı aylık süre içinde bir karma komisyon kurulacaktı. (Muhtelit Mübadele Komisyonu) Bu komisyonun Birinci Dünya Savaşına katılmamış devletlerin uyrukları arasından Milletler Cemiyeti Konseyi’nin seçeceği üç, ayrıca Yunanistan ve Türkiye’den birer üye bulunacaktı. Komisyon Türkiye’de ve Yunanistan’da toplanacaktı. Başkanlığını tarafsız üç üyeden her biri sıra ile yapacaktı.
Komisyona bağlı alt komisyonlar kurulacaktı. Bu alt komisyonlar hem Yunanistan'da, hem de Türkiye'de çalışacaklar ve göç süresince göçmenlere ait malların dökümünü ve değerini ilgili göçmenin gözleri önünde saptamakla görevli olacaklardı.Önce 13 Ekim 1923 tarihinde Mübadele İmar ve İskân  Vekâleti adıyla bir Bakanlık kuruldu. Ardından da 8 Kasım 1923 tarihinde İskân yasası oluşturuldu. Bu bakanlık için Bakanlığa getirilen kişi Atatürk'e yakınlığı ile bilinen ve Kurtuluş Savaşına genç yaşında büyük maceralar içinde atılan Mustafa Necati'ydi."

(Mustafa Necati'yi birgün size yazmak isterim. Hayatını okuduğumda  çok etkilenmiştim. Tam bir vatansever, cesur yürekli, çalışkan  Milli Eğitim Bakanı....)

İşte burada anlatılan, göçmenlere sorularak doldurulan belgeler tasfiye talepnameleridir. Halen Devlet Arşivlerinden bu belgelere ulaşmak mümkündür. Yeter ki gelen dedenizin lakabını, geldiği yeri ve adını bilin. Mutlaka ulaşırsınız. 

Artık her yayınlayacağım köy listesi ile birlikte o köyden birine ait tasfiye talepnamesini de yayınlayacağım. Kırmızıköy Koklnaras 19 kişilik en küçük köylerden biri.... Bu köyde yaşayan Hurşid oğlu Yakup'a ait tasfiye talepnamesi de listelerin altında....Talepname 15.06.1924'de doldurulmuş. Aile 1 kadın, 1 erkek ve 3 çocuktan oluşuyor. Ücretli yolculuk yapmışlar. Yani ailenin maddi durumu iyiymiş o yüzden geminin belirlenen ücretini verebilmişler.
                                                                                                         Şimdilik hoşçakalın, sevgilerimle






KIRMIZIKÖY-KOKLNARAS






SIRA NO
ADI
LAKABI
BABA ADI
DOĞUM TARİHİ
İŞİ

3962
Abedin
Aptül Hoca Oğlu
Rusüt
1866
Çiftçi

3963
Eredin
Aptül Hoca Oğlu
Ruset
1876
Çiftçi

3964
Yakup
Apdül Hoca Oğlu
Hursid
1886
Çiftçi

3965
Dızar
Aptül Hoca Oğlu
Rahman
1866
Çiftçi

3966
Dezalalidin
Abtül Hoca Oğlu
Rahman
1886
Çiftçi

3967
Usein
Abtül Hoca Oğlu
Rahman
1879
Çiftçi

3968
Omer
Abtül Hoca Oğlu
Cafer
1873
Çiftçi

3969
Rusüt
Abtül Hoca Oğlu
Usein
1835
İmam

3970
Sait
Pridzey Oğlu
Hasan
1868
Çiftçi

3971
Sadet
Abtül Hoca Oğlu
Rahman
1860
Çiftçi

3972
Saledin
Abtül Hoca Oğlu
Sadet
1892
Çiftçi

3973
Sali
Abtül Hoca Oğlu
Selman
1847
Çiftçi

3974
Seban
Abtül Hoca Oğlu
Sali
1880
Çiftçi

3975
Sain
Abtül Hoca Oğlu
Suliman
1866
Çiftçi

3976
Sali
Abtül Hoca Oğlu
Emin
1873
Çiftçi

3977
Sebedin
Abtül Hoca Oğlu
Rahman
1886
Çiftçi

3978
Hasan
Abtül Hoca Oğlu
Rusüt
1864
Çiftçi













































SAKIZ ADASI SAKİNLERİ.....

$
0
0

Günaydın
Tasfiye talepnameleri bir çeşit mal beyanı...mübadillerin geldikleri yerde bıraktıkları mallarını gösteren belge...ve belgenin üzerindeki düzenlenme tarihi 12.12.1925...
Aşağıdaki tasfiye talepnamesi Sakız adası Mescid mahalesinden gelip İzmir ili Eşrefpaşa mahallesinde iskan edilen  Raşit kızı Mazlume'ye ait.....Aslında bu belgeler o zamanlarda kadına sağlanan haklar yönünden çok önemli...Hâlâ bazı yörelerimizde  kadına mal verilmezken, 1925'de bu kadınlar mal sahibi..
Size bugün tarihin tozlu yapraklarından seslenen  Raşit kızı Mazlume...
                                                                       Sevgilerimle



TASFİYE TALEPNAMESİ





RAHMANLI-İNOİ KÖYÜ 1915 YILI SEÇMEN KAYITLARI

$
0
0

Selam
Selanik; 1900'lü yıllarda büyük bir kolera salgını sarsılır. Öyle büyük bir salgındır ki bu;  bir evden bir haftada 4 kişi bile öldüğü olur. "Çalın davulları" cümlesiyle başlayan Selanik türküsü  Fitnat ile Memet'in aşk hikayesi anlatır. 
Türkü değil, ağıttır aslında.......

".....Nasliç'te çiftlik evlerinde davulları çaldırıp, anlı-şanlı bir düğün yapacaklardı.Gençler heyecanla o günü beklerken, Selanik'i kabus gibi bir hastalık kasıp kavurmaya başladı.Kolera dedikleri illet, birçok canı alıp götürmeye başlamıştı. Kenti karabulutlar gibi sarmıştı kolera..Yalnızca Selanik'i değil; tüm Rumeli'yi sarmıştı. Kimine göre Selanik limanlarındaki yabancı gemilerden bulaşmıştı; kimine göre de Balkanlar'daki savaştan kaçıp, Selanik'e sığınan göçmenler taşımıştı kolerayı....
Çok geçmeden iki aile yeniden bir araya gelip, düğün gününü kararlaştırdılar.Üç hafta içinde hazırlıklar tamamlanıp,düğün yapılacak gençler baş göz olacaktı. Konu komşudan bazıları  varsıl, saygın Rüstem Ağanın kızını, yoksul bir gence iç güveysi olarak vermesini hoş karşılamıyordu. Ama Memet'in dürüst ve çalışkan olduğunu, bir evlat gibi aileye gireceğini söyleyenler çoğunluktaydı. Artık günleri sayıyorlardı.
 On beş..on dört..on üç..
Ama koleranın sarstığı Selanik'te camilerde durmadan sela okunuyor, cenazeler ardarda kaldırılıyordu. Kolera olmadık yerlerde, olmadık kişilerde uç gösteriyordu. İlkin ateş, kusma, ishal....çok geçmeden bir yatak, bir yorgan gibi halsiz bırakıp, suyunu emdikten sonra da alıp götürüyordu hastayı.... 
On iki.....on bir....
 Fitnat'ın hali hal değildi.....Hastanede doktor fısıldadı kulağına babasının "Kolera"....
Dokuz...sekiz...yedi...üç...
Düğüne üç gün kala sizlere ömür! İlkin ateş, kusma, sonra da kesiksiz ishal ve halsizlik...Aman, yaman doktor, ilaç...Boş!
Bir kuş yavrusu gibi babasının kollarında can verdi Fitnat...Hortacı Camiinde selası okunurken, üç gün sonraki düğüne izin vermeyen ölüme ilenen Memet, caminin bir kenarına çekilmiş, bir yandan hüngür hüngür ağlıyor, öte yandan kınası yakılmamış gelinine bu illeti bulaştıran Selanik'e ileniyordu....

Çalın davulları çaydan aşağı

Mezarımı kazın dostlar belden aşağı
Suyumu da dökün boydan aşağı
Aman ölüm zalim ölüm üç gün are ver
Al başımdan bu sevdayı götür yare ver
Selanik içinde selam okunur

Selanın sedası dostlar cana dokunur
Gümüş kazma ile mezar kazılır
Aman ölüm zalim ölüm üç gün are ver
Al başımdan bu sevdayı götür yare ver


Selanik Selanik ıssız kalasın

Taşına toprağına bre dostlar, diken dolasın
Sen de benim gibi yarsız kalasın
Aman ölüm zalim ölüm üç gün are ver
Al başımdan bu sevdayı götür yare ver


Bugün yayınlayacağım köy Rahmanlı-İnoi...Rahmanlı'dan gelenler Niğde ve  civarına yerleştirilmiş.
                                                                               Sevgilerimle 


RAHMANLI-İNOİ





SIRA NO
ADI
LAKABI
BABA ADI
DOĞUM TARİHİ
İŞİ
6022
Ali
Adem Oğlu
Osman
1854
Çiftçi
6023
Ali
Posnak Oğlu
Zelim
1893
İşçi
6024
Abedin
Ncati Oğlu
Suliman
1887
Çiftçi
6025
Eredin
Acet Oğlu
Arif
1876
Çiftçi
6026
Veli
Adem Oğlu
Yusuf
1876
Çiftçi
6027
Yusuf
Adem Oğlu
Nebi
1844
Çiftçi
6028
Elmas
Deli Ali Oğlu
Celil
1883
Çiftçi
6029
Zinel
Posnak Oğlu
Ali
1872
Çiftçi
6030
İbraim
Turyusuf Oğlu
Memet
1889
Çiftçi
6031
Hsa
Haci Emin Oğlu
Emin
1880
Çiftçi
6032
İbraim
Cati Oğlu
Ali
1879
Çiftçi
6033
Karamfil
Haci Emin Oğlu
Usein
1893
Çiftçi
6034
Memun
Haci Oğları
Veli
1885
Çiftçi
6035
Memet
Acem Oğlu
Ali
1853
Çiftçi
6036
Mamut
Deli Ali Oğlu
Murteza
1863
Çiftçi
6037
Mustafa
Acem Oğlu
Kasım
1883
İmam
6038
Memet
Acem Oğlu
Osman
1866
Çiftçi
6039
Mustafa
Acem Oğlu
Ali
1882
Çiftçi
6040
Nebi
Acem Oğlu
Amet
1889
Çiftçi
6041
Necip
Haci Emin Oğlu
Usein
1889
Çiftçi
6042
Necip
Posnak Oğlu
Ali
1867
işçi
6043
Nu(h)
Haci İmin Oğlu
Asan
1882
çiftçi
6044
Pekir
Anzem Oğlu
Yusuf
1885
Çiftçi
6045
Rufat
Haci Emin Zade
Ali
1884
Çiftçi
6046
Serfidin
Hacı Emin Oğlu
Usein
1885
Çiftçi
6047
Salim
Acem Oğlu
Ali
1880
Çiftçi
6048
Salim
Posnak Oğlu
Ali
1862
Çiftçi
6049
Sadedin
Acem Oğlu
Arif
1885
İşçi
6050
Sulüman
Hacı Emin Oğlu
Uzeir
1865
işçi
















SAKIZ ADASI SAKİNLERİ -4-

$
0
0
Günaydın
 Mübadele; ilk Sakız adasından gelen mübadiller ile başlamış. 
Bu durum Sayın Nedim Şener'in yazdığı, Türk Tarih Kurumu yayınlarından olan,  Mübadele ve Samsun isimli kitapta "Ahali mübadelesine 25 Ekim 1923  tarihinde başlanacaktı. Evvela Sakız Adasındaki 500'e yakın Müslüman, sonra da Girit'te ki Müslümanlar ve daha sonra Selanik'te ki Türkler nakledilecekti. Tevfik Rüştü bey mübadil sevkiyatının yapılabilmesi için on adet geminin bu işe tahsis edilmesini merkezden talep etti. 1923 yılında sevk edilecek olan mübadillerin; İzmir, Trakya, Samsun ve Karadeniz sahillerinde yerleştirilmesi plandı" olarak anlatılır.

Bugün, size seslenen Sakızlı aile;  Kör Hüseyin'in eşi ve çocukları..
Hatta çocuklardan biri Teğmen rütbesinde bir Türk subayı

00.08.1925 tarih ve  130-16-13-2 / 35-258-16 sayılı;  Sakız livası Tekke Mahallesinden gelip, İzmir ili Üçüncü Karataş Mahallesinde iskan edilen, Kör Hüseyin eşi Tahire ile çocukları Fehmi, Ömer, Niyazi, Nacide ve Seher'e ait tasfiye talepnamesi burada...
                                                                                    Sevgilerimle 








KOZMETİK TANITIMI........

$
0
0


Selam
 Tanıtım yazısı yazmayalı çokk uzun zaman oldu. Kozmetik denemeyi de özlemişim. Dermokozmetik  firmasından gönderilen ürünleri zaten kullanıyordum."Avene" bence dört dörtlük....Yaz-kış güneş kremlerini seve seve kullanıyorum.Gelelim fondötene...Problemsiz bir cildim var benim..bu yüzden fazla fondöten kullanmam. Sadece özel günlerde birazcık....Vıchy'nin  3 boyutlu düzeltici fondöteni de  tam özel günler için kullanılabilecek bir yapıda....Bayağı yoğun..Porselen makyaj yapacaksanız ideal...Fondöteni kullanmadan mutlaka yüzünüze nemlendiricinizi sürün. Daha doğal bir görüntü sağlıyor. Sonuçta
Eyy fondöten sen nelere kadirsin dedirtiyor. 
                                                                                                                   Sevgilerimle




KALBURCULAR-ANTHOFOPOS KÖYÜ 1915 SEÇMEN LİSTELERİ

$
0
0





Selam
Kayı boyu....Çoğu Rumelilinin çıkış noktası...Rumeli'de yerleştikleri yerler Kozana'ya bağlı  Kayalar ve köyleri.....

Şimdiki Yunanistan sınırında kalan Kayalar; 1389 Kosova Savaşı ile Osmanlıların himayesi altına girmiş, 15 Ekim 1912 tarihinde Yunan Ordusu'na terk edilerek Yunanistan'a bağlanmıştır. Batı Makedonya'da bulunan bölge şimdiki Kozani vilayetine bağlıdır. Resmi adı "Ptolemais" dır.

Kayalar; Osmanlı Devleti'nin kurucularından olan  Kayı Boyu'nun Rumeli'de yerleştiği, Gazi Evrenos Bey ve arkadaşları tarafından kurulan stratejik bir şehirdi. Bilecik, Bursa, Çanakkale, Keşan, Kavala üzerinden Rumeli'yi fethederken Vardar ovası kıyısında yerleştikleri şehrin adıdır. Kayı boyundan gelenler 1390'lı yıllarda Kayalar'a yerleşmeye başlayarak yaklaşık 530 yıl sonra 1923 yılından itibaren yapılan mübadele antlaşması gereği Anadolu'ya dönmüşlerdir.

Birçok Türk ve Tatar boyunun da yerleştiği ve asker yetiştirmiş önemli bir Osmanlı şehridir. Osmanlıca K-Y-A-L-R diye yazılır. Kayalar, Kayılar veya Kaylar Osmanlı Devletinde Rumeli'nin başkenti olan Manastır'ın en önemli kazasıdır. 


Kayı-Han  : Sağlam ve berk anlamındadır. Üç kıta ve yedi denize 600 yıldan fazla hâkim olan Osmanlı sülalesi bu boydandır. Kayı boyundan Ertuğrul Gazi her biri birer müstesna şahsiyete sahip, çoğu dâhi, cihangir, kumandan, şair ve sanatkâr olan Osmanlı sultanları Kayı Han neslinin kıymetini göstermeye kâfidir" diye anlatılır.

Kayı boylarının Rumeli'de  yerleştikleri köyler


Ereç - Erdoğmuş - Kuzlu - Çalcılar - Hasan Köyü - Karapınar Köyü - Karaferye - Sele - İn Obası - Cerelli köyü - Topçular - Baraklı - Çerkesköy - Çeşme - Aydos - Gülünç - Kölemez - Uçana - Nalbantköy - İğneli - Kurtlar - Debre - Sulpa - Durutlar - Oyvodina - Muralar - Kırımşa - Arabina - Komana - Kaynak - Eleviç - Soroviç - Noyrat Gölü - Sotur - Orhan - Kruşar - Sarıkulak - Milas - Yeniköy - Tarman - Dustan - Kalburcular - Demirciler - Dedeler - kale obası - bağçeli obası - Ahmetli - Çamurlu - Kuranekeş - Kadirli - Tatarcılar - Kırçova - Kolatsa - Komana - Celalli - Haydarlı - Cuma Tekkesi - Hacılar - Gaziler - Moğol - Karaağaç - Çakırlar - Sarı musalar - Rahmanlı - İsar - İbişli - Menteşeli - Hacı Morti - Aksaklı - Ayna Obası - Veranlık - Köseler - Yüz Obası - Yunuslu - Habillu - Muhinler - Koçana - Katransa - Terepişte - Frankoça - arkadohor - urupan - Çalışan - Öküz Obası - Ahmet Obası - Adil obası - Filan Obası - Karlı Dağ - Karaahmet - İsmailler - Cevadlı - Sofular - Işıklar - Çor - Radonuş


İşte bugün yayınlayacağım köy Kalburcular'da, Kayı boyu neslinin yerleştiği köyler arasındadır. Türkiye'ye döndükten sonra nereye yerleştirildikleri konusunda maalesef  bir bilgim yok.
                                                                           Sevgilerimle





KALBURCULAR-ANTHOFOPOS



SIRA NO
ADI
LAKABI
BABA ADI
DOĞUM TARİHİ
İŞİ
4272
Abedin
Uzun Amet Oğlu
Halil
1870
İmam
4273
Adem
Uzun Amet Oğlu
Halil
1867
Çiftçi
4274
Eredin
Kara Mustafa
Mustafa
1886
Çiftçi
4275
Abtula
Kara Mustafa
Sali
1889
Çiftçi
4276
Ali
Uzun Amet Oğlu
Sali
1886
Çiftçi
4277
Abtula
Kara Sali Oğlu
İsmail
1887
Çoban
4278
Abedin
Kara Sali Oğlu
Recip
1874
Çiftçi
4279
Abedin
Maüaf Oğlu***
Mumin
1874
Çiftçi
4280
Aptul
İslam Oğlu
Omer
1867
Çiftçi
4281
Alit
Meaf Oğlu
Fezula
1876
Çiftçi
4282
Ahmet
Meaf Oğlu
Mehmet
1865
Çiftçi
4283
Arslan
Sarman Oğlu
Kamper
1883
Çiftçi
4284
Veli
Uzun Amet Oğlu
Sali
1887
Çiftçi
4285
Veli
Meaf Oğlu
Mehmet
1853
Çiftçi
4286
Yaser
Uzun Amet Oğlu
Suliman
1889
Çiftçi
4287
Yasedin
Sarman Oğlu
Kamper
1889
Çiftçi
4288
Elmas
Uzun Amet Oğlu
Halil
1851
Çiftçi
4289
Emin
Uzun Amet Oğlu
Osman
1890
Çiftçi
4290
Elmas
Sarman Oğlu
Halil
1882
Çiftçi
4291
Zemin
Kude Oğlu
Ahmet
1893
Çiftçi
4292
Züber
Aga Oğlu
Halil
1867
Çiftçi
4293
Zekirya
Meaf Oğlu
Suliman
1882
Çiftçi
4294
İsmail
Uzun Amet Oğlu
İbraim
1869
Çiftçi
4295
İsmail
Kara Sali Oğlu
Suliman
1859
Çiftçi
4296
Latif
Kudi Oğlu
Halil
1886
Çiftçi
4297
Latif
Serkeci Oğlu
Osman
1880
Çiftçi
4298
Latif
Manakr Oğlu
Mustafa
1844
Çiftçi
4299
Latif
Kara Latif Oğlu
Hasan
1854
Çiftçi
4300
Muledin
Keklik Oğlu
Halil
1886
Çiftçi
4301
Bekir
Keklik Oğlu
Hasan
1849
Çiftçi
4302
Murat
Karamustaf Oğlu
Omer
1879
Çiftçi
4303
Bilal
Karamustaf Oğlu
Sali
1886
Çiftçi
4304
Bairam
Kode Oğlu
Zemin
1856
Çiftçi
4305
Mustafa
Kode Oğlu
Ahmet
1890
Çiftçi
4306
Bihtula
Kara Sali Oğlu
İsmail
1887
Çiftçi
4307
Muzefer
Kaletif Oğlu
Hasan
1867
Çiftçi
4308
Mamut
Manaf Oğlu
Mehmet
1835
Çiftçi
4309
Mehmet
Manaf Oğlu
Veli
1870
Çiftçi
4310
Nebi
Karatali Oğlu
Suliman
1882
Çiftçi
4311
Demir
Aga Oğlu
Celil
1889
Çiftçi
4312
Osman
Manaf Oğlu
Suliman
1880
Çiftçi
4313
Osman
Kude Oğlu
Latif
1850
Çiftçi
4314
Usein
Kude Oğlu
Latif
1859
Çiftçi
4315
Osman
Serhici Oğlu
Mamü
1880
Çiftçi
4316
Usein
Koce Muemin
Oman
1857
Çiftçi
4317
Osman
Koce Memun
Usein
1893
Çiftçi
4318
Usein
Manaf Oğlu
Kerim
1874
Çiftçi
4319
Usein
Sarman Oğlu
Hasan
1854
Çiftçi
4320
Rusen
Uzun Amet Oğlu
Sulüman
1890
Çiftçi
4321
Resit
Kara Sali Oğlu
Recep
1870
Çiftçi
4322
Rusut
Kara Sali Oğlu
Recep
1876
Çiftçi
4323
Rusen
Manaf Oğlu
Ciran
1879
Çiftçi
4324
Resul
Yabro Oğlu
Usein
1855
Çiftçi
4325
Sebedin
Keklik Oğlu
Bekir
1886
Çiftçi
4326
Sali
Keklik Oğlu
Hasan
1862
Çiftçi
4327
Sali
Manaf Oğlu
İsmail
1864
Çiftçi
4328
Sali
Karamustaf Oğlu
Bairam
1849
Çiftçi
4329
Sulüman
Uzun Amet Oğlu
Yakup
1857
Çiftçi
4330
Saledin
Uzun Amet Oğlu
Sali
1890
Çiftçi
4331
Selman
İslam Oğlu
Abtul
1888
Çiftçi
4332
Sali
Manaf Oğlu
Fezula
1857
Çiftçi
4333
Sadet
Kara Latif Oğlu
Sali
1870
Çiftçi
4334
Selman
Manaf Oğlu
Sanula
1875
Çiftçi
4335
Sadula
Manaf Oğlu
Seban
1891
Çiftçi
4336
Turgut
Turgut Oğlu
Fezula
1886
Çiftçi
4337
Tefik
Kude Oğlu
Memun
1889
Çiftçi
4338
Celil
Aga Oğlu
Hasan
1853
Çiftçi
4339
Celan
Manaf Oğlu
İbraim
1856
Çiftçi
4340
Fezula
Manaf Oğlu
Hamza
1880
Çiftçi
4341
Ferat
Karamustaf Oğlu
Omer
1873
Çiftçi
4342
Fezula
Manaf Oğlu
Sali
1835
Çiftçi
4343
Halil
Kude Oğlu
Latif
1854
Çiftçi
4344
Hamit
Kude Oğlu
Halil
1889
Çiftçi
4345
Halil
Kara Sali Oğlu
Memun
1880
Çiftçi
4346
Hamit
Manaf Oğlu
Fezula
1873
Çiftçi
4347
Hasan
Aga Oğlu
Celil
1876
Çiftçi







SAKIZ ADASI SAKİNLERİ -5-

$
0
0

Selam
 Mübadele ve Samsun adlı kitabında, Nedim Şener'in bahsettiğine göre Sakız adası, mübadeleye ilk başlanması öngörülen adaymış. 
İkdam gazetesinin 9 Teşrin-i Sani (Kasım) 1923 tarihli haberinde

"Ahali mübadelesine 25 Ekim 1923 tarihinde başlanacaktı.Evvela Sakız Adasındaki 500'e yakın Müslüman, sonra Girit'teki Müslümanlar ve daha sonra Selanik'teki Türkler nakledileceklerdi. Tevfik Rüştü Bey, mübadil sevkiyatının yapılabilmesi için on adet geminin bu işe tahsis edilmesini merkezden talep etti. 1923 yılında sevk edilecek olan mübadillerin İzmir, Trakya,Samsun ve Karadeniz sahillerinde yerleştirilmesi planlandı" olarak anlatır.


Bugün bize seslenen aile; 08.06.1926 tarihli tasfiye talepnamesinin sahibi Sakız livası Mecidiye İslam Mahallesinden gelip, İzmir ili Hacı İbrahim Mahallesinde iskan edilen Hasan oğlu Mustafa Nuri.....





MÜBADELEDE GELENLERE AİT BELGELER









AFT'IN SUÇLUSUNU BULDUM.

$
0
0



Selam 
Bugün size anlatacağım öykü; reklamın gücü ve bize hayatı zindan eden, minik ama eziyeti büyük yaracıklar....

1900'lü yılların başı....
Claude C.Hopkins, farklı bir bakış açısı olan başarılı bir reklamcı..
Amerikalıları Schlitz birası içmeye ikna etmeyi başaran, bunu yaparken de; herkesin yaptığını ama söylemeyi bilemediğini reklamlarda belirterek, Schlitz birası şişelerinin "buharla temizlendiğini" reklamlarında özellikle belirten ve ürüne satış rekorları kırdıran,

Tarihçilerin, tüm protestolarına rağmen Kleopatra'nın Palmolive sabunlarıyla yıkandığını reklamlarında kullanarak milyonlarca kadının sözkonusu sabun markasını kullanmasını sağlayan,

Birçok markayı, geliştirdiği  reklamları kampanyaları sayesinde ünlü hale getiren, "Reklamcılık Hayatım" adlı kitabında  kazandığı paraları harcamanın zorluklarından bahseden dahi bir reklamcı....

O yıllarda Hopkins'in bir arkadaşı piyasaya yeni sunacağı Pepsodent adını taşıyan, nane tadını içeren diş macununun reklam kampanyasını hazırlaması için Hopkins'ten yardım ister. Hopkins ilk başta arkadaşının önerisini reddeder. Nedenini ise, diş macunu ile ilgili bilimsel açıklamaların sıradan insanlara anlatılmasının zor olduğunu söyler. O yıllarda artan unlu ve şekerli üretim nedeniyle  Amerikan halkının diş sorunları oldukça fazlaydı.Birinci Dünya Savaşına asker alımı sırasındaki kontrollerde diş çürüklüğünün Milli Güvenlik unsuru olacak kadar önemli olduğu söyleniyordu. Dişini fırçalayanlar azınlıktaydı. Fırçalayanlar ise; sadece bu iş için geliştirilmiş tozlar kullanıyordu. Arkadaşının ısrarı üzerine, önemli bir hisse senedinin kendine devredilmesi koşuluyla öneriyi kabul eder. Ortaklıklarının ilk 5. yılında Pepsodent markası dünyada en iyi bilinen ve en çok satan ürünlerden biri olur. Tüm dünya diş macunu ile diş fırçalama geleneğini Hopkins sayesinde öğrendi denebilir.
Radyo ve Televizyonun olmadığı bir dönemde Pepsodent reklamlarının üçüncü haftasında talep aniden patlar. Arz- talebi karşılayamaz hale geldi. Sonraki 10 yıl içinde dünyada en çok satan markalardan biri Pepsodent oldu. Hopkins, Pepsodent kampanyasından şimdiki paraya göre kabaca 7 milyon dolar kazanır.

 Hopkins 1900'lerin başında, 1990'larda anlaşılan alışkanlık oluşturmanın önemini sezmiş ve uygulamaya başlamıştı. Hopkins'in başarısı, bir takım pazarlama teknikleri kullanmasının yanında,    -diş temizlemekte hiçbir temizleme etkisi olmamasına rağmen- onu diğer diş macunlarından ayıran  nane tadını  ön plana çıkarması  olmuştu.

Buraya kadar pazarlamanın gücünü anlatmaya çalıştım. Şimdi gelelim günümüze......

Oral-B ve diğer diş macunu firmalarında çalışmakta olan Tracy Sinclair bir röportajında şöyle diyor :
"Diş macununu herhangi bir tada uygun olarak üretmemiz mümkündür. Yabanmersini, yeşil çay ve diğer 'yeter ki serinlik hissi versin' hissi, diş macununun daha iyi iş yapmasını sağlamaz. Sadece tüketenlere, diş macununun görevini yaptığına ikna eder. Günümüzde 'can atma duygusunu yaratma' pazarlamanın en önemli araçlarından biridir" diyerek açıklama yapmıştır.

Diğer bir marka uzmanı ise;
"Köpük bizim için büyük bir ödül döngüsüdür. Şampuanların köpüklü olması gerekmez ama köpük yaratan kimyasallar koyarız çünkü insanlar her saçını yıkadığında bunu bekliyor. Aynı şey çamaşır deterjanları içinde geçerli diş macunları içinde" diyor.
ve şöyle devam ediyor.
"Artık her marka Sodyum Lauret Sülfat'ı daha fazla diş macunu köpüğü yaratmak için kullanıyor. Bunun temizlemeye hiçbir etkisi yok ama insanlar ağızlarında köpükle meydana gelen doluluk hissettiklerinde kendilerini daha iyi hissediyorlar" diyor.

İşte suçlu burada.....Her anne gibi bende yıllardır çocuklarıma olabildiğince iyi bakmaya çalışıyorum. Meyvaları, vitaminleri, et-balık türevleri,evde yapılan çorbalar, evde yapılan yoğurt,  ilkbahar başlarken köye büyümesi için gönderilen civcivler, köyden gelen tavuklar, yumurtalar, süt, tereyağ,  tezekle gübrelenen binbir çeşit ağaçlardan elde edilen meyvalar, karbonhidrat-protein dengelemeleri ama bütün bunlara rağmen bitmek bilmez aft sorunu.......Yüksek ateş, biri bitmeden, diğeri başka bir yerden uç gösteren aftlar.....hatta bazen o kadar büyürdü ki; bu aftlar, dudakları şişerdi yavruların.....Arkasından doktorlar, tetkikler, tahliller...herşey normal.... Bağışıklığı düşmüş olabilir.. Yaa ben bu çocukların bağışıklığı düşmesin diye neler yapıyorum bir bilseniz diyorum ama...çözüm yok.Herşey stresten ve çevre kirliliğinden denilip geçiliyor....
Ortaokula, liseye giden çocukta ne stresi olabilir diye düşününce sınav stresidir deyip geçiyordum ama kafamdaki soru işaretlerine de bir türlü çözüm bulabilmiş değildim. Artık bu konu öyle bir duruma gelmişti ki; çocuk onkolojisinde yapılan tetkiklerden sonra,  Behçet hastalığından bile şüphenilmeye başlanmıştı.

Geçenlerde bir radyo programına denk geldim ve Diş macunlarının içine konulan Sodyum Lauret Sülfat'ın geçmeyen  ve sürekli tekrarlayan aftların ve uçukların baş sorumlusu olduğu öğrendim. Geçen haftaki Kurumsal İletişim dersimin de  konusu "Reklamcılığın kökenleri ve gelişimi" idi.  Sevgili Prof.Dr.Haluk Geray hocam bu konuları anlatınca bağlantıyı kurdum ve yazmaya karar verdim. Yani bu aralar yaptığım araştırmalar SLS'siz diş macunları ve şampuanlar hakkında.....  
Hastalıksız ve  sevgiyle kalmanız dileğiyle.......


SAKIZ ADASI SAKİNLERİ -6-

$
0
0

Selam 
Bugün yayınlayacağım 00.12.1925 tarihli tasfiye talepnamesinin sahibesi  Sakız adası Torloto mahallesinden gelip, İzmir ili Göztepe ilçesinde iskan edilen Kahramanzade İbrahim kızı Hatice..

Osmanlı hakimiyeti döneminde Taşoz'dan Meis'e kadar uzanan adalara Cezair-i Bahr-i Sefid adı verilmiş. Bu adalar, 1454-1566 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğuna dahil edilmişler. Balkan Savaşları öncesinde Rodos, Midilli, Sakız ve Limni sancaklarından oluşmaktadır. Adalarda yaşayanların toplam nüfusu 325.866'dır. Bunun 32.079'u Ortodoks olmayan nüfustur. Osmanlı, hakimiyeti altına aldığı yerlerde "iç barışı" sağlamaya öncelik vererek sistemli bir Türkleştirme siyaseti takip etmemişti. Bu nedenle adalara memurlar dışında "Müslüman Türk" nüfus göndermemişti. Bunda karalarda yaşamaya alışmış olan Türklerin adalara ve denizlere ısınamamalarında payı büyüktü.
(Nedim Şener Mübadele ve Samsun adlı kitabından alıntı)




DEVLET ARŞİVLERİ

TASFİYE TALEPNAMESİ





KOZANA SİNEKLİ-MELİSİA ΜΕΛΙΣΙΑ KÖYÜ 1915 SEÇMEN LİSTELERİ

$
0
0

RUMELİ

Selam
Mübadeleyi ve Mübadilleri anlatmaya devam edelim.......

Mübadiller iskan tarihlerinden itibaren iki sene müddetle her türlü mali vergiden, hukuk işlemlerinden alınmakta olan rüsumden ve belediye rüsumlerinden muaf tutulmuşlardı.
İskan gören her aileye sosyal konumları, nüfusu ve işlerine göre bir ev ile vasati 70 dönüm hububat arazisi veya 10 dönüm tütün tarlası yahut 8 dönüm bağ veya 120 zeytin ağacı yahut bir dükkan verilmişti.
Hükümet 30 Nisan 1924 tarihli genelgesi ile şehir ve kasabalarda yerleştirilen esnaf ve sanatkarların mesleklerini icra ettirebilmeleri için herhangi bir kira alınmaksızın geçici olarak dükkan, fırın veya imalathane gibi yerler verilmesini kararlaştırdı.

18 Ekim 1912 tarihinden sonra Yunanistan'ı terk edenler ile Yunanistan'da oturan Müslümanlardan olup, 1 Mayıs 1923 tarihinden sonra zorunlu göçe tabi tutulan kişiler "mübadil" olarak adlandırılmıştır. Mübadiller iskan şekillerine göre ikiye ayrılmışlardır.
a) İstihkaksız mübadil : Yunanistan ahalisinden olup, Türkiye'ye gelenlere denir. Bu kişiler 781 sayılı Kanun ile 716 sayılı Borçlanma Kanununa göre arazi almışlardır.

b) İstihkaklı mübadil : Yunanistan'da terk ettikleri mallarına karşılık kendilerine Muhtelit Mübadele Komisyonunca tasfiye talepnamesi verilmiş olanlar "istihkaklı mübadil" olarak kabul edilir. 

Nedim Şener'in " Mübadele ve Samsun" adlı kitabından alınmıştır.

Bugün yayınlayacağım köy Sinekli-Melisia..
                                                                          Sevgilerimle


SİNEKLİ-MELİSİA





SIRA NO
ADI
LAKABI
BABA ADI
DOĞUM TARİHİ
İŞİ
5668
Ali Rıza
Topal Hocalar
Suliman
1882
İmam
5669
Abdi
Koca  İbraim
Resul
1862
Çiftçi
5670
Amet
Topal Hocalar
Yusuf
1877
Çiftçi
5671
Abduraim
Topal Hocalar
Musa
1880
Çiftçi
5672
Ali
Koca Ahmet
Sali
1889
Çiftçi
5673
Arslan
Koca Ahmet
Hasan
1870
Çiftçi
5674
Edin***
Topal Hocalar
Temur
1873
Çiftçi
5675
Amet
Kuri
Sali
1889
Çiftçi
5676
Amet
Koca İslam
Halil
1854
Çiftçi
5677
Arun
Hitirlar
Yusuf
1876
Çiftçi
5678
Arslan
Topal Bekir
Mestan
1883
Çiftçi
5679
Veisel
Hitirlar
Fetta
1878
Çiftçi
5680
Yaya***
Topal Hocalar
Suliman
1884
Çiftçi
5681
Elmas
Koca Ahmet
Mumin
1877
Çiftçi
5682
Elmas
Topal Hocalar
Suliman
1887
Çiftçi
5683
Zulfikar
Koca İslam
Amet
1892
Çiftçi
5684
İsein
Topal Hocalar
Sali
1886
Çiftçi
5685
İbraim
Koca İbraim
Resul
1872
Çiftçi
5686
İsa
İlias
Abedin
1872
Çiftçi
5687
İsein
Topal Hocalar
Musa
1892
Çiftçi
5688
İbraim
Topal Hocalar
Musa
1875
Çiftçi
5689
İdris
Topal Hocalar
Musa
1893
Çiftçi
5690
İsmail
Topal Hocalar
Sali
1879
Çiftçi
5691
İsein
Koca Suliman
Suliman
1872
Çiftçi
5692
İzet
Koca Suliman
Suliman
1874
Çiftçi
5693
İsmail
Hitirlar
Mümin
1878
Çiftçi
5694
İsein
Hitirlar
Mümin
1885
Çiftçi
5695
Kâmil
Kuru Ali
Mümin
1892
Çiftçi
5696
Mustafa
Topal Hocalar
Sali
1891
Çiftçi
5697
Mumin
Koca İbraim
Abdi
1883
Çiftçi
5698
Memet
Topal Hocalar
Yakup
1872
Çiftçi
5699
Memedali
Talip
Tair
1883
Çiftçi
5700
Murat
Talip
Mustafa
1868
Çiftçi
5701
Mustafa
Talip
Murat
1890
Çiftçi
5702
Memet
Talip
Talip
1879
Çiftçi
5703
Mustafa
Koca İslam
İslam
1875
Çiftçi
5704
Musa
Koca Suliman
Salih
1880
Çiftçi
5705
Mümin
Mola İsa
İsa
1888
Çiftçi
5706
Memet
Mola İsa
Cafer
1887
Çiftçi
5707
Nazif
Koca Bekir
Pekir
1883
Çiftçi
5708
Nazir
Koca Suliman
Sali
1886
Çiftçi
5709
Necip
Talip
Tair
1869
Çiftçi
5710
Necip
Kara Ahmet
Arslan
1889
Çiftçi
5711
Osman
Koca Suliman
Salih
1890
Çiftçi
5712
Rasim
Hitirlar
Yusuf
1880
Çiftçi
5713
Refat
Hitirlar
Feta
1889
Çiftçi
5714
Rusen
Hitirlar
Atem
1887
Çiftçi
5715
Raif
Kara Ahmet
Sadula
1889
Çiftçi
5716
Sali
Topal Hocalar
İsein
1864
Çiftçi
5717
Seit
Topal Hocalar
Sali
1888
Çiftçi
5718
Suliman
Topal Hocalar
Elmas
1852
Çiftçi
5719
Sali
Hiliaz
İdris
1892
Çiftçi
5720
Sali
Koca Ahmet
Ali
1857
Çiftçi
5721
Sadet
Koca Ahmet
Celil
1841
Çiftçi
5722
Salih
Koca Suliman
Sulüman
1858
Hoca
5723
Sebedin
Hitirlar
Atem
1889
Çiftçi
5724
Serfedin
Mula İsa
İssa
1886
Çiftçi
5725
Salim
Kara Ahmet
Osman
1888
Çiftçi
5726
Cemali
Hiliaz
İdris
1876
Çiftçi
5727
Celadin
Koca İslam
İslam
1873
Çiftçi
5728
Halil
Koca İslam
Amet
1889
Çiftçi
5729
Halit
Koca Suliman
Salih
1883
Çiftçi








SAKIZ ADASI SAKİNLERİ -7-

$
0
0

Günaydın
gururlu insanlar
Fotoğraflara baktığın zaman gördüğün nedir diye sorsanız...gurur derim..Başı dimdik, boyun eğmeyen, gururlu, aç kalsa da kimseye müdana etmeyen ve vatanını çok seven Türk insanları diye eklerim...  
Bugün tarihin tozlu sayfalarından bize seslenen Sakız livasından gelip, İzmir ili Bayraklı Mahallesinde iskan edilen Süleyman oğlu Ahmet Saffet.....
21.07.1925 tarihli tasfiye talepnamesinin numarası 130-16-13-2/35-257-9
                                                                                                         Sevgilerimle



SAKIZ ADASI




TASFİYE TALEPNAMESİ

SAKIZ ADASI

BİR MÜBADELE HİKAYESİ......

$
0
0


MUBADELE

Selam
Nazan hanım dik duruşlu tam bir Rumeli kadını...aile hikayesini yazmasını istediğimde Olmaz! yazamam dedi. Sabırla bekledim ve yeğeninin hatırına yazdı sonunda.....teşekkürler Nazan hanımcım...sizi seviyorum.


"Biz Padişah Bedduası aldık evladım derdi nenem,Bulgar gitti Yunan geldi, Yunan gitti Alman geldi , halı gibi çiğnendik"derdi. Rumeliden gönderilen Hareket ordusu tarafından tahtından indirilen Sultan ikinci Abdülhamit Selaniğe sürgüne giderken Drama halkı tren istasyonuna dökülerek teneke çalmış ,bundan çok müteessir olan sultan “İnşallah sürünürsünüz !” diye beddua etmiş. Hikaye böyle......

 Hareket Ordusu’da nenem Naciye hanımın iki ağabeyi de var. İsmail ve Ali İhsan ağabeyleri İstanbul dönüşü küçük kız kardeşlerine bir oyuncak bebek getirmişler. Üç yıla kalmadan patlayan Balkan savaşında o iki ağabey Arnavutlar tarafından şehit edilmiş. İki kardeşin acı haberi bir bayram gününde gelmiş. Anneleri kederinden kırk gün yememiş içmemiş ama şişmanlamış , halk arasında buna gam eti denir. Şehitlerin babası olan dedemiz delikanlı oğulları cepheye giderken “ölmek var , dönmek yok oğlum !” dediği için kaçmayıp şehit olmuşlar.
 Bulgar; Drama varoşlarına dayandığında, yaşlı baba bile eline tüfek alıp savunmaya gitmiş , altı saat süreyle. Bakmışlar olacak gibi değil çoluk çocuğu alıp daha emniyetli olduğunu düşündükleri bir köye kaçmışlar , bir eşeğin ( veya katırın) bir küfesine nenem bir küfesine küçük ağabeyi bindirilmiş Dedemiz Ahmet ağa hayırseverliği ile bilinen bir adam olduğu için Bulgarların elinden kurtulmuşlar . Mübadil torunu hemşerilerden bir arkadaşım, Bulgarların, babasının dört amcasını bahçede gül ağaçlarını altında boğazladığını anlatmıştı. Benzer hikâyeler çoktur.
 Bir süre sonra köylerden şehre geri dönüş başlamış, geldiklerinde yol üzerinde olan üst katı havuzlu evlerini Bulgarlar tarafından talan edilmiş , adeta çırılçıplak bırakılmış halde bulmuşlar. Birleşmiş milletlerden yardım gelene kadar, kırk gün tuzsuz kaçamak yemek zorunda kalmışlar, bu yemek mısır unundan yapılan bir Rumeli yemeğidir, ama bizim evde hiç pişirilmemiştir. Herhalde o acı günleri hatırlamamak için olsa gerek.... Dramada açlık var, çingene nüfus hep açlıktan ölmüş Bu savaşlarda inanılması güç  hümanizma hikayeleri vardır,Bir gün bir Bulgar Subayı eve gelmiş, Sofyaya gideceğim , giderken anneme baklava götürmek istiyorum bana iki tepsi baklava yapın demiş ve un,şeker,yağ bırakıp gitmiş. Akrabamızdan hacı nine adlı bir baklava ustası yaşlı hanım çağırılmış ve Bulgar subayın istediği iki tepsi kendine teslim edilmiş, subay bu tepsinin biri de sizin diyerek çıkıp gitmiş. Bulgar işgali 11 ay sürmüş, sonrası İkinci Balkan savaşına denk geliyor , Yunanlılar Bulgarları kovmuş , . “Karatabanlı Bulgar “ derdi nenem , kaçarken ağaçları bile söktü öyle kaçtı ! Yunanlı gelince bizimkiler evlerine kapanmış , Yunan Subayları sokak sokak gezip, “ Çıkın kardeşlerim , biz insansız bahçeyi ne yapalım ? “ diyerek halkı ikna etmeye çalışmışlar. Yavaş yavaş insanlar dışarı çıkmaya işlerine koyulmaya başlamış. Drama halkının büyük çoğunluğu Türk, Bulgar ve Ulahlardan oluşmuş.Ulahlar, Romanya ile kereste ticareti yaparmış, Yunan azınlık çok az, bir tek Rum mahallesi var( Ulahlar bazı belgesellerde göçebe çobanlar olarak tanıtılıyor ama pek öyle değil.Manastırda o zaman zengin bir Ulah nüfusu var. Yunanistan şimdilerde Ulahları ya öldürerek ya kaçırtarak bitirmiş) Köylerde Müslüman Pomaklar ve sanıyorum bir de Türkçe konuşan Rumlar var, 

Resmi tarih kitaplarının yazamadığı muhtemelen sansür etmekte fayda gördüğü şöyle bir durum daha var.Bir süre sonra Yunan askeri de çekip gitmiş bir sebeble.....ailenin en küçük oğlu çocuk yaşta olmasına rağmen askere alınmış.Askere alan kim?  Osmanlı ordursu.....Yani biz Birinci Dünya Savaşında resmen oradayız ve orduya asker veriyoruz. Sözde müttefik Almanların askeri de bir süre Drama'da bulunmuş, Varvara çayında yüzerlermiş. Annanem bir mahallenin delikanlısını "Çanakkale yedi" derdi.Kızlar genç nüfusun kırılmasından dolayı Rumeli geleneğinde hiç olmadığı şekilde yaşlı dul erkeklerle evlendirilmeye başlanmış.
Küçük abi bir süre sonra askerden hastalanarak gelmiş.Babası Ahmet ağa bedel vermiş.Hastalık verem..... Rumeli'de o zaman hayli yaygın, savaştan sağ dönen gençleri de verem alıp götürmüş.
Bir süre sonra büyük dede Ahmet ağa'da ölmüş. Evladlarımı Türk toprağına bir çıkarabilsem diye diye....Biraz iyileşen küçük oğul evlendirilmiş, bir oğlu olmuş ama nafile.....sonunda o da hastalığa teslim olmuş. Arkadan bebekte ölmüş yaslı gelin baba evine geri dönmüş. Bu gelin hanım yıllar sonra İzmir'e, yanında genç bir subayla Samsun'dan çıkıp gelmiş. İkinci eşinden olan oğlu ile onlarda Samsun'a yerleştirilmiş.
Atilla İlhan "Daha Rumeli'nin hikayesi yazılmadı" demişti. O romanlar yazılmalı, şimdilik yazılanlar giden Rumlara ah-u-vah eden romanlar sadece..."Gelenlerin dramını anlatan yok, gidenlere ise; neredeyse Kerbela ağıtları yakılacak" demişti genç tarihçi Osman Karatay.........Bunları yazıyorum ama bir yandan da gözlerimi siliyorum....Bana yazsana diyen yeğenimin hatırı için.......
Büyük dede öldüğü sırada Yunanlılar tekrar gelmiş.Bu dönem anlaşılan Mondros Mütarekesinden sonraki dönem olmalı......
Derken Yunan Hükümeti evlere Türkiye'den gelen Rumları yerleştirmeye başlamış. Bizim eve de Çorlu'dan ya da Çatalca'dan  şimdi tam hatırlayamıyorum bir aile yerleştirilmiş.Bir anne iki kızı ve damadı....Bu arada annane tekrar evlendirilmiş.Tesadüf bu ya...damat beyde verem hastasıymış ve Nazan hanım'ın dayısının doğumundan 13 gün sonra vefat etmiş.Bebeğin doğum tarihi İzmir alındıktan 6 ay sonrasıymış. (Eski usulde tarih düşme) Evde ki davetsiz misafirlerin damadı Niko acıdan sütü kesilen Naciye nene için kapı kapı dolaşıp süt aramış. Niko; Amerika'da büyümüş çok efendi bir Yunanlıymış. Hanımı Kiryakisa'da öyle.....Bizim Naciye nene ile çok iyi anlaşmışlar.Bu 1,5 yıllık ortak hayatta aile hem Türkçe hem de Yunanca konuşarak anlaşmış. Gelelim diğer küçük kıza.....tam bir edepsiz...Naciye nenenin dizdiği tütünleri çalıp,satmış.Düşünün bir yetim oğlancık ile anasının bir yıllık geçim parasını......Naciye nene gidip kızı Yunan Komutana şikayet etmiş ama ne olmuş? Sormak aklımıza bile gelmemiş :) O yıllarda çocuk ya da genç olduğumuz için masal gibi dinlenlerdik anlatılanları..Şimdi bütün mübadil torunları hepimiz pişmanız. Evin küçük kızının hakaretleri de ayrıdır. O sırada Anadolu'da savaş sürmektedir. Yunan basına sansür uygulamakta, haber alınamamaktadır. Evin küçük kızı Naciye neneyi sürekli taciz etmektedir: "Kör Kemal'i yakaladık,kör Kemal'i getiriyorlar"Naciye nene her gün bir haber alabilir umuduyla tren istasyonuna gelir, gelenlere bakar canı sıkkın geri dönermiş."Bugün de gelmedi bizi kurtarmaya" diye düşünen ailenin her gün yürekleri ağızlarına gelmekteymiş. Derken! Trenler Kemal'i değil ama vagonlar dolusu yaralı Yunan askerlerini taşımaya başlayınca bizimkiler bozgun olduğunu anlamış.
Zaten Drama'da direniş vardır. Yunan her akşam iftar vakti insanları kurşuna dizmektedir. Sonradan Akhisar'a iskân edilen elbiseci ( hazır giyimci) Hüseyinler ailesi bu direnişin içinde olanlardır. Nenemin bana anlattıkları yıllar sonra okuduğum komitacı Yüzbaşı Fuat Balkan'ın hatıraları ile çok uyuşmaktadır. "Fuat Balkan'ın anıları" ikinci defa basılmıştır.İsteyen kitapçılarda bulabilir.
Nenem Yunana "yaygaracı kafir" derdi."yaygaracı kafirler korkaktır!"Geceleri sabahlara kadar kralcılarla, Venizeloscuların sokak kavgaları yaptıklarını anlatırdı. Zito Konstantino! Zito Venizelos! yaygaraları ile.......
Mübadele haberleri gelince evdeki davetsiz misafirlerin küçük kızı hakaretlerin dozunu iyice arttırmıştır."Siz Türkiye'ye gidince aç kalacaksınız, orada o....k yapacaksınız"şeklinde çirkin konuşmalar, kızın annesini çok üzmektedir.Türkçe olarak neneme "Allah hayır versin bu kıza" demektedir.
Neticede mübadele olmuş bizim üç kişilik aile gemi ile İzmir'e gelmiş. (Hangi vapurla,nereden binmişler? hiç bilmiyoruz.) Sanırım Urla'da karantina da beklemişler.Herkes yavaş yavaş dağılmış,bizimkiler sona kalmış.Kendilerine teklif edilen yerlere korkudan gidememişler, İzmir'in Bayraklı'sını  çok uzak bir yer sanmışlar.Başlarında erkek yoktur, en sonunda İzmir'in Alsancak (eski adı Punta) semtinde bahçesiz, 1,5 katlı sakız biçimi metruk bir Rum evine yerleşmişler. Drama'da Rum mahallesinden geçerken "bahçesiz ev nasıl olur?" diye alay ederken, havuzlu Türk konağından bahçesiz Rum evine tıkılan, yerli-köklü tütün çiftçisi bir Dramalı aile ve hayatta kalanları, genç bir anne, yaşlı anası ve 1,5 yaşında yetim bir oğlancık....Nasıl? Sultan Abdülhamit'in bedduası tutmuş mu? Herşeyden önce ağır bir statü kaybı...Çünkü koskoca Ağa kızı Naciye hanım -hazıra hazine dayanmaz hesabı- bir müddet sonra mahalledeki diğer hemşehri kızları ve gelinleri gibi incir işletmesine çuval dikim işçisi olarak girip çalışmaya başlamış.
MUBADIL
 Balkan Savaşı öncesi Aydın'a göçmüş,Yunan işgalinde eniştesi yerli Rumlar tarafından katledilince Demirci Efe çetesine katılıp savaşmış hemşerilerden dedemle evleninceye kadar İncir İşletmesinde işçi olarak çalışmayı sürdürmüş.Birçok mübadil aile de aynı şekilde malının karşılığını alamayarak , aynı kaderi paylaşmıştır.Dedemin hayatı ise ayrı ibretlik hikayedir.Harekat Ordusunun Drama'dan kalkan kolu büyük dedemizin konağında toplanmış.Kur'an ve tabanca üzerine yemin edilmiş (Tam bir ittihatçı ritüeli olduğu aşikar.). Dede gönüllülere masraflara katılmak için bir çekmece dolusu altın vermiş.Dedem İzmir'in kurtuluşunda bir Rum'u öldürmüş.Adam"Yapma vire Sami bütün altınlarım senin olsun!" diye yalvarıyormuş.Sami neler gördüyse artık bu işi yapmış,ölmeden bir hafta öncede kendisine nasıl bir yük olduysa durmadan bu olayı sayıklamış.Aslında kimseye kıyacak biri değil,hayırseverliğiyle tanınmış bir ağa çocuğu,içki de içmiş ama her Ramazan Ayında fahri müezzinlik yapmış bir gönül Müslümanı.....Rumeli ağalığı da şimdiki güneydoğu ağalığından çok farklı.



MUBADELE



Viewing all 221 articles
Browse latest View live